Son Dakika Haberleri

Kazanacak İsim

Son düzlüğe girilirken, cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun oylarında enteresan bir ilerleme yaşanıyor. Biliyorsunuz, seçim yasakları sebebiyle anket neticeleri yayınlanmıyor. Ama anketler yapılıyor. Yayınlanmayan son anketlerde 14 Mayıs secimlerine dair iki nokta ön plana çıkmaya başladı. 1- Seçimlere rekor civarda bir katılım olacak. 2- Seçimler ilk turda bitiyor. 3- Erdoğan ilk turda seçimi kazanıyor. 4- Kılıçdaroğlu da tırmanışını sürdürüyor. CHP’NİN ANKETÇİLERİNE NE OLDU? Buna anketçi kurnazlığı diyorlar. CHP’ye anket yapan birtakım firmalar, Kılıçdaroğlu’nun yüzde 60’la kazanacağını gösteren anket neticeleri yayınladılar. Bu neticelere Kılıçdaroğlu dahi inanmıyordu ama onların maksadı anketler üstünden algı operasyonu yapmaktı. Seçim yaklaştıkça bu firmalar yüzde 60 seviyelerinden yüzde 51’e kadar indiler. REKOR KATILIM OLACAK Türkiye’de seçimlere katılım yüzde 85’in altına düşmüyor. Bu miktar Batı ülkelerinin birkaç katı. Bu seçimlerde seçimlere katılımın yüzde 90’ın üstüne çıkacağı görülüyor. Kamuoyu araştırmalarında birkaç etken ön plana çıkıyor. 1- Muhalefette kazanma hissinin oluşması. 2- Erdoğan’a destek. 3- Sağ seçmende kaybetme endişesi. İLK TUR MU İKİNCİ TUR MU Peki bu seçimler ilk turda bitecek mi yoksa ikinci tura kalacak mı? Son 15 güne kadar iktidara yakın kamuoyu şirketleri de muhalefete çalışan anket firmaları da banko ikinci tur diyorlardı. O vakit ilk turda bu iş biter diye ısrar ediyordum. Hava döndü. İki ciddi firmanın yaptığı incelemede “Birinci turda biter” diyenlerin seviyesi yüzde 65’e ulaştı. “İkinci tura kalır” diyenler ise yüzde 25’in altına düştü. Türk seçmeni belirsizliği değil, istikrarı seviyor. ERDOĞAN MI KILIÇDAROĞLU MU Seçime 6 gün 144 saat kala en mühim soru cumhurbaşkanlığı seçimini kimin kazanacağı. Bu o kadar mühim bir soru ki İngiliz dergileri, Amerikan basını dahi döneme girdi. The Economist bırakıyor, Washington Post alıyor. Kandil’deki PKK yöneticileri dahi heyecanlandı. Kimi İmralı’nın kapısını kırıp Öcalan’ı çıkarıyor, kimi Cumhuriyet’in yüzyılı ile hesaplaşıyor, kimi Irak ve Suriye’deki PKK’ya yönelik operasyonların biteceği haberini müjdeliyor. Ülkesine ihanet edip yurtdışına kaçan FETÖ’cüler bile 15 Mayıs’a dönüş biletlerini aldıklarını duyuruyorlar. PKK ve FETÖ bu prosese “İkinci Diriliş” ismini vermiş. Bir diriliş var ama o teröristlerin dirilişi değil, tam aksine bu ulus bir kez daha sandıkta kendi kaderine el koymaya hazırlanıyor. ERDOĞAN YÜZDE KAÇ Güvenilir birkaç anketi eş güdümlü takip ediyorum. Onların ortalamasını alıyorum. Geçen hafta Erdoğan’ın yüzde 50 bandını aştığını, Kılıçdaroğlu’nun yüzde 45 bandına geldiğini yazmıştım. Beklentim, son tura girilirken Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun yukarı doğru tırmanışlarını sürdürmeleri yönündeydi. Beklediğim gibi oldu. Seçim yaklaştıkça Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın oyları geriliyor, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’na destek ise artıyor. Şimdi paylaşacağım sonuç; “Erdoğan mı, Kılıçdaroğlu mu?” diye sorulduğunda verdiği yanıtla ilgili. İki anketin ortalamasına göre Erdoğan, yüzde 52 sınırını aştı. İstanbul mitingine rekor katılım başta olmak üzere AK Parti mitinglerine coşkulu katılım bunu doğruluyor. KILIÇDAROĞLU NE DURUMDA? Kılıçdaroğlu’na destekte de artış gözleniyor. Kılıçdaroğlu diyenlerin seviyesi yüzde 48’e yaklaşmış durumda. Türkiye 14 Mayıs’ta ülkeyi Erdoğan mı yoksa Kılıçdaroğlu mu yönetsin diye sandık başına gidecek. AK PARTİ Mİ CHP Mİ Seçim yasakları sebebiyle miktarları yayınlayamıyorum ama partilerin oy miktarları ulusvekili dağılımını belirleyeceği amacıyla mühim. AK Parti ve CHP oylarında da bir artış gözleniyor. Kazanma olsılığı olmayan partilerin oyları ise süratle eriyor. Hem de mum gibi. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı CHP oylarına olumlu olarak yansımış durumda. CHP yüzde 25 bandını aştı, yüzde 30’a yaklaşıyor. AK Parti ise psikolojik direnç sınırı olan yüzde 40’ın üstüne çıktı. AK Parti son haftaya yüzde 42 civarında giriyor. MUHARREM İNCE VE SİNAN OĞAN BU seçimlerde Muharrem İnce’nin maruz kaldığı siyasi linçle kimse muhatap olmadı. Muharrem İnce’ye çekil baskısının son ana kadar devam etmesi bekleniyor. Ama enteresan olanı Muharrem İnce’nin çekilmesi dahi Kılıçdaroğlu’nun kazanmasına yetmiyor. Çünkü İnce’den giden oylar akın akın CHP’ye akmıyor. Sinan Oğan ise son vakitlarda yakaladığı yükseliş trendini korumaya çalışıyor. Son hafta Sinan Oğan’ın arkasındaki rüzgâr durmuş durumda. RÜZGÂR NİÇİN DÖNDÜ Ben muhalefetin yerinde olsaydım, Kılıçdaroğlu’nun kampanya ekibinde yer alsaydım AK Parti’nin Kayseri ve İstanbul mitinglerini masaya yatırırdım. AK Parti siyasi hayatının en zor tercihlerinden birine giriyor. Ama sandık açıldığında görülecek ki Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi hayatının en parlak zaferlerinden birine imza atacak. Peki namacıyla? Bunun çoğu sebebi var. Ama muhalif kesimin görmek istemediği bir nokta var. Sağ seçmende bir dip dalga yaşanıyor. Sessiz milyonlar ses veriyor. Aşağılanan, parmak sallanılan, tehdit edilen muhafazakâr seçmen sandıkta bir ders vermeye hazırlanıyor. Seçim kararı alındığında AK Parti’ye oy vermesi bile şüpheli olan insanlar miting meydanlarına koşuyor. 14 MAYIS SANDIĞI Cumhurbaşkanı Erdoğan bu dalgayı görmüş durumda. Erdoğan’ın, “Dergi kapaklarından uluse parmak sallayanların tehdidi sökmez” çıkışı miting meydanlarında en çok alkışı alıyor. PKK desteği, Kandil’deki terör baronlarının Kılıçdaroğlu lehine yaptığı açıklamalar ulusin kanına dokunuyor. Erdoğan, “Biz bu CHP’ye, Kandil’e, İP’e vatanımızı böldürtmeyiz” deyince seçimin havası değişiyor. Bu iki duygu dalga dalga yayılıyor. Soğan ve patates fiyatları, ekonomik zorluklar bir gerçek ama tehdit dili ve bölünme korkusu onların üstünde bir “vatan” hissinin meydana gelmesine namacıyla oluyor. 14 Mayıs şuandan seçimden evvelce bir mana kazandı. Zaten 14 Mayıs 1950 tercihleri de seçimden evvelce bir mana taşıyordu. O amaçla “Beyaz Devrim” denildi. Yine bir 14 Mayıs’ta sandıktan yeni bir “AK devrim” çıkarsa kimse şaşırmasın. Abdulkadir Selvi

Sonra ki Sayfa !!!

Okumaya devam etmek için yukarıda ki görsele t'klay'n ve ilerleyiniz >>>
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Kazanacak İsim

Son düzlüğe girilirken, cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun oylarında enteresan bir ilerleme yaşanıyor. Biliyorsunuz, seçim yasakları sebebiyle anket neticeleri yayınlanmıyor. Ama anketler yapılıyor. Yayınlanmayan son anketlerde 14 Mayıs secimlerine dair iki nokta ön plana çıkmaya başladı. 1- Seçimlere rekor civarda bir katılım olacak. 2- Seçimler ilk turda bitiyor. 3- Erdoğan ilk turda seçimi kazanıyor. 4- Kılıçdaroğlu da tırmanışını sürdürüyor. CHP’NİN ANKETÇİLERİNE NE OLDU? Buna anketçi kurnazlığı diyorlar. CHP’ye anket yapan birtakım firmalar, Kılıçdaroğlu’nun yüzde 60’la kazanacağını gösteren anket neticeleri yayınladılar. Bu neticelere Kılıçdaroğlu dahi inanmıyordu ama onların maksadı anketler üstünden algı operasyonu yapmaktı. Seçim yaklaştıkça bu firmalar yüzde 60 seviyelerinden yüzde 51’e kadar indiler. REKOR KATILIM OLACAK Türkiye’de seçimlere katılım yüzde 85’in altına düşmüyor. Bu miktar Batı ülkelerinin birkaç katı. Bu seçimlerde seçimlere katılımın yüzde 90’ın üstüne çıkacağı görülüyor. Kamuoyu araştırmalarında birkaç etken ön plana çıkıyor. 1- Muhalefette kazanma hissinin oluşması. 2- Erdoğan’a destek. 3- Sağ seçmende kaybetme endişesi. İLK TUR MU İKİNCİ TUR MU Peki bu seçimler ilk turda bitecek mi yoksa ikinci tura kalacak mı? Son 15 güne kadar iktidara yakın kamuoyu şirketleri de muhalefete çalışan anket firmaları da banko ikinci tur diyorlardı. O vakit ilk turda bu iş biter diye ısrar ediyordum. Hava döndü. İki ciddi firmanın yaptığı incelemede “Birinci turda biter” diyenlerin seviyesi yüzde 65’e ulaştı. “İkinci tura kalır” diyenler ise yüzde 25’in altına düştü. Türk seçmeni belirsizliği değil, istikrarı seviyor. ERDOĞAN MI KILIÇDAROĞLU MU Seçime 6 gün 144 saat kala en mühim soru cumhurbaşkanlığı seçimini kimin kazanacağı. Bu o kadar mühim bir soru ki İngiliz dergileri, Amerikan basını dahi döneme girdi. The Economist bırakıyor, Washington Post alıyor. Kandil’deki PKK yöneticileri dahi heyecanlandı. Kimi İmralı’nın kapısını kırıp Öcalan’ı çıkarıyor, kimi Cumhuriyet’in yüzyılı ile hesaplaşıyor, kimi Irak ve Suriye’deki PKK’ya yönelik operasyonların biteceği haberini müjdeliyor. Ülkesine ihanet edip yurtdışına kaçan FETÖ’cüler bile 15 Mayıs’a dönüş biletlerini aldıklarını duyuruyorlar. PKK ve FETÖ bu prosese “İkinci Diriliş” ismini vermiş. Bir diriliş var ama o teröristlerin dirilişi değil, tam aksine bu ulus bir kez daha sandıkta kendi kaderine el koymaya hazırlanıyor. ERDOĞAN YÜZDE KAÇ Güvenilir birkaç anketi eş güdümlü takip ediyorum. Onların ortalamasını alıyorum. Geçen hafta Erdoğan’ın yüzde 50 bandını aştığını, Kılıçdaroğlu’nun yüzde 45 bandına geldiğini yazmıştım. Beklentim, son tura girilirken Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun yukarı doğru tırmanışlarını sürdürmeleri yönündeydi. Beklediğim gibi oldu. Seçim yaklaştıkça Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın oyları geriliyor, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’na destek ise artıyor. Şimdi paylaşacağım sonuç; “Erdoğan mı, Kılıçdaroğlu mu?” diye sorulduğunda verdiği yanıtla ilgili. İki anketin ortalamasına göre Erdoğan, yüzde 52 sınırını aştı. İstanbul mitingine rekor katılım başta olmak üzere AK Parti mitinglerine coşkulu katılım bunu doğruluyor. KILIÇDAROĞLU NE DURUMDA? Kılıçdaroğlu’na destekte de artış gözleniyor. Kılıçdaroğlu diyenlerin seviyesi yüzde 48’e yaklaşmış durumda. Türkiye 14 Mayıs’ta ülkeyi Erdoğan mı yoksa Kılıçdaroğlu mu yönetsin diye sandık başına gidecek. AK PARTİ Mİ CHP Mİ Seçim yasakları sebebiyle miktarları yayınlayamıyorum ama partilerin oy miktarları ulusvekili dağılımını belirleyeceği amacıyla mühim. AK Parti ve CHP oylarında da bir artış gözleniyor. Kazanma olsılığı olmayan partilerin oyları ise süratle eriyor. Hem de mum gibi. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı CHP oylarına olumlu olarak yansımış durumda. CHP yüzde 25 bandını aştı, yüzde 30’a yaklaşıyor. AK Parti ise psikolojik direnç sınırı olan yüzde 40’ın üstüne çıktı. AK Parti son haftaya yüzde 42 civarında giriyor. MUHARREM İNCE VE SİNAN OĞAN BU seçimlerde Muharrem İnce’nin maruz kaldığı siyasi linçle kimse muhatap olmadı. Muharrem İnce’ye çekil baskısının son ana kadar devam etmesi bekleniyor. Ama enteresan olanı Muharrem İnce’nin çekilmesi dahi Kılıçdaroğlu’nun kazanmasına yetmiyor. Çünkü İnce’den giden oylar akın akın CHP’ye akmıyor. Sinan Oğan ise son vakitlarda yakaladığı yükseliş trendini korumaya çalışıyor. Son hafta Sinan Oğan’ın arkasındaki rüzgâr durmuş durumda. RÜZGÂR NİÇİN DÖNDÜ Ben muhalefetin yerinde olsaydım, Kılıçdaroğlu’nun kampanya ekibinde yer alsaydım AK Parti’nin Kayseri ve İstanbul mitinglerini masaya yatırırdım. AK Parti siyasi hayatının en zor tercihlerinden birine giriyor. Ama sandık açıldığında görülecek ki Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi hayatının en parlak zaferlerinden birine imza atacak. Peki namacıyla? Bunun çoğu sebebi var. Ama muhalif kesimin görmek istemediği bir nokta var. Sağ seçmende bir dip dalga yaşanıyor. Sessiz milyonlar ses veriyor. Aşağılanan, parmak sallanılan, tehdit edilen muhafazakâr seçmen sandıkta bir ders vermeye hazırlanıyor. Seçim kararı alındığında AK Parti’ye oy vermesi bile şüpheli olan insanlar miting meydanlarına koşuyor. 14 MAYIS SANDIĞI Cumhurbaşkanı Erdoğan bu dalgayı görmüş durumda. Erdoğan’ın, “Dergi kapaklarından uluse parmak sallayanların tehdidi sökmez” çıkışı miting meydanlarında en çok alkışı alıyor. PKK desteği, Kandil’deki terör baronlarının Kılıçdaroğlu lehine yaptığı açıklamalar ulusin kanına dokunuyor. Erdoğan, “Biz bu CHP’ye, Kandil’e, İP’e vatanımızı böldürtmeyiz” deyince seçimin havası değişiyor. Bu iki duygu dalga dalga yayılıyor. Soğan ve patates fiyatları, ekonomik zorluklar bir gerçek ama tehdit dili ve bölünme korkusu onların üstünde bir “vatan” hissinin meydana gelmesine namacıyla oluyor. 14 Mayıs şuandan seçimden evvelce bir mana kazandı. Zaten 14 Mayıs 1950 tercihleri de seçimden evvelce bir mana taşıyordu. O amaçla “Beyaz Devrim” denildi. Yine bir 14 Mayıs’ta sandıktan yeni bir “AK devrim” çıkarsa kimse şaşırmasın. Abdulkadir Selvi

POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
SON DAKİKA